YERLEŞİM DURUMUNA GÖRE OSMANLI TOPLUMU
A)ŞEHİRLİLER: -Osmanlılarda şehirlerin çoğun luğu kasaba niteliğindedir. -Halkın önemli bir kısmı bahçe ve ve tarım işleriyle uğraşıyordu.
-Geçimini bu işlerden sağlıyorlardı.
-Eski bizans şehirlerini yerli halka dokunmaksızın geliştirmişlerdir.
-Yıkık Bizans şehirlerini ise imar etmişler,ayrıca yeni şehirler kurmuşlardır.
*Bir yerleşim birimin şehir veya kasaba olması için şu özelliklerin olması gerekirdi:
1)İdari-adli bir merkez olması(sancak veya kaza merkezi)
2)Sınai ve ticari faaliyetlerin bulunması ve çevresindeki kırlık bölge için Pazar yerine getirmesi
3)Mahalllere bölünmüş olması
Bu özellikleri bünyesinde barındıran yerleşim birimlerine şehir,buralarda oturanlara da şehirli denirdi.
Kasaba: X1X yüzyıla kadar ,nüfusu 3000-10.000 arasındaki yerlere dendi.
Şehir:Nüfusu 10.000 ‘in üzerindeki yerlere dendi.
-Şehirlerin merkezinde Pazar yeri,Cami,han,hamam,medrese,mektep,kütüphane,darüşşifa,aşhane bulunurdu.Eğitim –öğretim,sağlık ve sosyal yardım kuruluşları vakıf sistemiyle kurulup yönetiliyordu.
-Şehirlerdeki mahalleler ya bir cami,Pazar,zaviye etrafında kurulmuşlar,ya da belirli bir meslek grubunun(Tabakhane,Sarçhane vs.)damgasını taşımışlardır.
-Osmanlı kent merkezlerinin çoğunluğunun nüfusu 10.000’in altındaydı.Yalnızca İstanbul’un nüfusu XV1 yüzyılın sonuna doğru 700.000 civarındadır.Avrupa’nın en büyük şehri olmuştur(Paris:350.000-Venedik:140.000 idi).
*Şehir halkını şu gruplar oluşturuyordu:
a)Askeriler: Yönetici halktır.Beylerbeyleri,Eyalet defterdarı,Sancakbeyi,Kadı,Naib,Subaşı,Yasakçılar,Kale dizdarları,Muhtesip(kadı adına piyasaları denetleyen ve yasaları uygulayan kimse) idi.
b)Tacirler:Ticaret yapan kimselerdir.
c)Esnaflar:Küçük çaplı ticaret yapanlar ve zanaatkarlardı.Bunlar genelde ürettiklerini satmaktadır(Muslüman esnaf ve zanatkarlar Lonca teşkilatı ile örgütlenmişlerdir.Loncalar ,Fütüvvet ve ahilik geleneğinin devamı idi.Her loncanın bir şeyhi vardı.Şeyh adına loncayı kethüda temsil ederdi.Yiğitbaşı kalite ve fiyatları denetlerdi).
d)Diğerleri(Kır kesimden şehirlere göç edenler):işsizler,seyyar satıcılar,yabancı tacir ve gezginler,dervişler ve Hz Muhammed’in soyundan geldikleri kabul edilen seyyid ve şerifler oluştuyordu.
B)KÖYLÜLER:
Nüfusun çoğunluğu köylerde yaşardı.
Köy halkını şu gruplar oluşturuyordu:
a)Askeriler:Tımar sahipleri,bazı zaimler,subaşı ve kethüda,mülk sahipleri köylerde yaşarlardı.Her türlü vergiden muaftırlar.
b)Muaflar:Avarız vergisi vermeyenlerdir.Bunlar; müsellem ve yayalar(Orhan bey zamanında kurulan fakat 16.yüzyıldan itibaren yardımcı hizmetlerde kullanılmışlardır),doğancılar(şahin ve doğan gibi kuşları yakalayıp besleyenler),hisar erleri,kale mülazımları,emekli sipahiler ve sipahioğulları:zaviyedar ve zaviyedaroğulları:imam,hatip,müezzin,gibi dini görevlilerle yaşlı,kör ve sakatlardır.Aslında reayadan olan fakat yaptıkları bazı hizmetler karşılığında avarız vergisinde muaf tutulanderbentçiler,köprücüler,kendirciler,çeltikçiler,madenciler,su yolcular vb gibi gruplar da bulunurdu.
c)Reaya:Vergi veren halktır.
-Köylerde yaşayanların ‘ine yakını raiyyetlerden(vergi mükellefi) oluşuyordu.
-Köylülerin çok azı mukataa(kesim)işletmelerinde yer alıyordu.
-Köylülerin çoğunluğu ‘’çift-hane sistemi’’ içinde bulunuyordu.
*ÇİFT –HANE SİSTEMİ
-Tımar sistemine miri arazi rejimine dayanıyordu.Bu rejime göre toprağın mülkiyeti devlete,kullanım hakkı reayaya aitti.
-Bu sisteme göre bir çift öküz ile işlenebilecek bir toprak parçasına çiftlik denirdi.
-Çift ise: iki öküz’ü ifade eder.
-Bir çiftlik yer:iki öküzle işlenebilecek yerdir.
-Her köylü ailesi bir çiftlik sahibiydi(raiyyet denirdi)
-Çift Resmi:miri arazi kiraları
-Bir raiyyet, çiftliğine karşılık dirlik sahibine resm-i çift (çift vergisi)) denilen bir vergi öderdi.
-Bir çiftlik toprak:60-150 dönüm arasıdır.
-Yarım çiftliğe sahip olanlar çift vergisinin yarını öderlerdi.
-Yarım çiftlikten az yeri olanlar ‘’ekinlü-bennak’’ vergisi öderdi.
-Üzerine kayıtlı toprağı olmayanlara caba –bennak veya kara denirdi.Bunlar da caba vergisi öderdi.
-Gayri Müslimler genellikle çift hane sistemine göre değil evli bekar oluşlarına göre defterlere yazılmışlardır.Bunlar çift vergisi ödemezlerdi.Onun yerine belirli bir ispence(25 akçe) vergisi,cizye(baş vergisi) ödemişlerdir(Başlangıçta Anadolu’da müslümanlar gibi çift-hane sistemine göre vergilendirilmişler daha sonra XV1 yüzyılın ikinci yarısından itibaren ispence sistemine dahil edilmişlerdir)..
-Bu sistemde raiyyet çiftliği satılamazdı.Babadan oğula geçerdi.Erkek varis yoksa ,tapu resmi karşılığında öncelikle ölen kişinin kızı veya yakınlarına verilirdi.
-Köylüler bu çifliklerinde üretikleri ve yetiştirdikleri şeylerin üzerinden vergiler(Niyabet Rüsumu:Reaya’nın yöneticilere ödedikleri vergi) öderlerdi.Bu vergileri dirlik sahine öderlerdi.Üç yıl toprağını ekmeyen köylünün toprağı elinden alınırdı ve ‘’çift bozan resmi’’ öderdi.
C) GÖÇEBELER(Konar-Göçer-Etrak-Yörük):
-Devletin kontrolünde ,İl veya ulus adında geniş topluluklardan oluşuyorlardı(Van gölü güneyinde Kara Ulus,Diyarbakır yöresainde Boz Ulus,Maraş-Sivas arasında Dulkadirli ve Yeni Ulus,Kızılırmak yayı içinde Bozok Ulusu,Toroslarda Üç Oklu ve Ramazanlı Ulusları).
-Aralarında Boy,Aşiret,Oymak,Oba,Cemaat ve Mahallelere ayrılıyorlardı.
-Anadolunu doğu ,güneydoğu bölgelerinde çok yaygındı.Güney ve Batı Anadolu’da da kısmen bulunmaktaydı.
-Köylülerden farklı bir yaşayışları vardı.Bunlar kışın kışlaklarda yazın yaylaklarda yaşıyorlardı.
-Temel geçim kaynakları hayvancılıktır. Ahilerin deri ,Şehirlilerin hayvansal ürün ihtiyaçlarını karşılarlardı.
-Halıcılık ve dokumacılık ile uğraşırlardı.
-Tarımlada uğraşmışlardır.
-Ürettikleri fazlalıkları satarak diğer ihtiyaçlarını karşılarlardı.
*Ödedikleri vergiler:
-Adet-i Ağnam:İki koyuna bir akçe
-Ağıl resmi: Üç yüz koyun için.
-Kışlak ve yaylak vergisi.
-Çift resmi:Normal reayaya göre daha düşük bir miktar ödenirdi.
-Öşür:İşledikleri topraklardan elde ettikleri ürünün vergisi.Dirlik sahibine ödenirdi.
-Osmanlı devleti zaman zaman konar –göçer aşiretlere iskan politikası uygulamıştır.Özellikle XV11 yüzyılın sonlarından itibaren iskan politikasına yeniden önem verilmiş ve mecburi iskan politikası uygulanmıştır.Bunun nedeni ise:
a)Düzenli vergi almak
b)Askere almak
c)Yıkılan yerlere yerletirip oralrın şenlenmesini sağlamak.
d)Yerleşik halka zarar vermelerini önlemek oluşan çatışmaları gidermektir